Mide kanseri; eski Mısırlılar'dan bu yana bilinen bir kanser türü. Bu kanser türü, belirli bölgelerde ve toplumlarda daha sık görülüyor. İstatistiksel veriler; Amerika'da kansere bağlı ölümlerin yemek alışkanlıklarının olumlu yönde gelişmesi ve çevresel faktörlerin düzelmesiyle 7'nci sıraya düştüğünü gösteriyor.
ÜLKEMİZDE ARTIYOR
1930'larda kanser, ölüm nedenleri arasında erkeklerde ilk sıralarda yer alırken, son 50 yılda bu oranın Japonya dışındaki gelişmiş sanayi ülkelerinde belirli şekilde düştüğü gözlendi. İlk kez tanımlandığı eski Mısır'dan bu yana gerek toplum sağlığı, gerekse cerrahi açıdan sorun olan mide kanseri; son yıllarda ülkemizde artış göstermekte. Birçok ülkede sosyo-ekonomik durum ile mide kanseri arasında ilişki saptandı. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan ülkelerde mide kanseri görülme ihtimali, diğerlerine oranla 2.5 kat fazla. Ayrıca çok kesin olmamakla birlikte madencilerde, balıkçılarda, tarım işçilerinde mide kanseri riski daha yüksek. Bu farklılığın beslenmeden ileri geldiği öne sürülüyor. 40 yaşın altındaki kişilerde seyrek rastlanıyor. Ne var ki son dönemde bu yaş ortalamasının da ülkemizde düştüğü görülüyor.
İNATÇI HAZIMSIZLIK
Mide kanseri erken evrelerde belirli bir semptom göstermez. Bu dönemdeki en önemli belirtinin inatçı hazımsızlık olduğu söylenebilir. Hazımsızlık, vakaların yüzde 50'inde görülüyor. İlk belirtilerin ortaya çıkışı ile tanı konulması arasında ortalama 6-9 aylık bir süre geçiyor. En sık rastlanan belirtiler ise; iştahsızlık, halsizlik, hızlı kilo kaybı, bulantı, mide yanması, yemeklerden sonra dolgunluk. Üç hastadan biri ağrı şikayetiyle hekime başvuruyor. Bazı vakalarda ağrı; kalp ağrısını bile taklit edebiliyor. Ağrının süreklilik kazanması, tümörün mide dışına yayıldığını düşündürür. Midenin, bağırsağa açılan bölümdeki tıkanıklık hastada kusmaya; yemek borusundaki tıkanıklık ise yutma güçlüğüne sebep olur.
HASTALARIN YARISINDA KİTLE ELE GELİR
Mide kanseri sıklıkla gizli kanama yapar. Bu yüzden hastalar gereksiz yere anemi (kansızlık) tedavisi görür. Mide kanseri hastalarının yarısında kanserli kitle ele gelir. Kitlenin ele gelmesi hastalığın ileri devrede olduğunu gösterir. Bu durumda olan hasta ameliyat şansını kaybeder. Kimi vakalarda ise hastanın karnında sıvı olduğu görülür. Bu durum ise tümörün karın zarına yayıldığını gösterir. Erken tanı; erken evrelerdeki tümörün yakalanması bakımından önemlidir.
BESLENME ALIŞKANLIKLARI İLE KANSER BAĞLANTISI
Ülkelerin beslenme alışkanlıkları mide kanseri riskini belirleyen faktörlerden. Japonya'da pirinç ve tütsülenmiş balık; Galler'de kızarmış yiyecekler; Arnavutluk'ta patates; Finlandiya'da tahıl ürünleri; Türkiye'de tuzlanmış kırmızı et, aşırı kırmızı et tüketimi mide kanseri riskini artıran etkenler arasında. Sigara, aşırı tuzlu yiyecekler ve koyu çay da mide kanserini tetikliyor. Ayrıca besinlerin saklanmasında kullanılan tuz ile konserve yapımında kullanılan katkı maddelerine dikkat etmek gerekiyor. Pişirme alışkanlıkları da mide kanseri ile bire bir ilişkili; yüksek hararette pişirmek, kansere sebep oluyor.
SOL BOYUNDAKİ KİTLEYE DİKKAT!
Jinekolojik muayenelerde yumurtalıklarda tespit edilen kitle 'krukenberg tümörü' denir. Bu da kanserin yumurtalıklara sıçradığını gösterir. Ayrıca sol boyun ve omuz arasındaki kitleye de dikkat edilmeli.