17.5

SORULARLA BAŞBAŞA


y1pK2qbr6EEVgmeZAGPtjtqZ6KhQfdAxdaCf8Ox-WBYpvszFPbupIQzvkXLogBVXxlc29iqiUFP9QE

MÜSLÜMAN ÇOCUĞUNA DİNİ SUALLER

1. Müslümanmısın?

Elhamdülillah Müslümanım.
2. Müslümanım demenin manası nedir?
Allah'ı bir bilmek, Kur'an-ı Kerim'i ve Muhammed Aleyhisselam'ı tasdik etmektir.
3. Ne zamandan beri Müslümansın?
"Bela" dediğimiz zamandan beri Müslümanım.
4. "Bela" zamanı neye derler?
Misak'a derler. Yani Cenab-ı Hakk ruhlarımızı yarattığı vakit bunlara hitaben:
"Elestü birabbiküm" yani (Ben sizin rabbiniz değil miyim ?) diye sordu.
Onlar da: "Bela" (Evet Rabbimizsin) dediler.O zamandan beri Müslümanım demektir.
5. Rabbin kimdir?
Allah
6. Seni kim yarattı?
Allah
7. Sen kimin kulusun ?
Allah'ın kuluyum.
8. Allah kaçtır diyenlere ne dersin?
Allah birdir derim.
9. Allah'in bir olduğuna delilin nedir?
Sure-i Ihlas'ın ilk ayeti kerimesidir.
10. Bunun manası nedir?
Sen söyleki ey Habibim Allah birdir..
11. Allah'ın varlığına aklı delilin nedir?
Bu alemin varlığı ve alemdeki nizam ve intizamın devamıdır.
12. Allah'ın zati hakkında düşünce caiz midir?
Caiz değildir. Çünkü akıl Allah'ın zatini anlamaktan acizdir. Allah'ın ancak sıfatı hakkında düşünülür.
13. Nereden geldin, nereye gideceksin?
Allah'dan geldim, Allah'a gidecegim
14.Niçin geldin?
Allah'a kulluk için
15. Iman-ı yeis nedir?
Firavun gibi ölürken iman etmektir.
16. Bu iman muteber midir?
Değildir.
17. Tevbei yeis nedir?
Imanı ve ameli olan kimsenin ölürken günahlarından tevbe etmesidir.
18. Bu tevbe muteber midir?
Muteberdir.
19. Dinin hangi dindir?
Islam dinidir.
20. Kitabın hangi kitaptır?
Kur'an'dır.
21. Kıblen neresidir?
Kabe-i Muazzama dır.
22. Kimin zürriyetindensin?
Adem Aleyhisselam'ın zürriyetindenim.
23. Kimin milletindensin?
Ibrahim Aleyhisselam'in milletindenim.
24. Kimin ümmetindensin?
Muhammed Aleyhisselamın.
25. Peygamberimiz nerede doğdu ve şimdi nerede bulunuyor?
Mekke'de doğdu. Elli yaşından sonra Medine'ye hicret etti. şimdi Medine'de "Ravza-i Mütaharra"sındadır.
26. Peygamberimizin kaç adı vardır?
Güzel isimleri çoktur. Fakat dördünü bilmek lazımdır.Bunlar: Muhammed, Mustafa, Ahmed, Mahmud.
27. Peygamberimizin en çok kullanılan ismi nedir?
Hazret-i Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem'dir.
28. Peygamberimizin babasının adı nedir?
Abdullah'tır.
29. Annesinin adi nedir?
Amine'dir.
30. Süt annesinin adi nedir?
Halîme Hatun'dur.
31. Dedesinin adi nedir?
Abdülmüttaliptir.
32. Peygamberimiz kaç yaşında iken kendisine fiilen peygamberlik geldi?
40 yaşında.
33. Fiilen kaç sene peygamberlik yaptı?
23 sene peygamberlik yaptı.
34. Peygamberimiz nerede doğdu?
Mekke-i Mükerreme'de.
35. Hangi tarihte doğdu?
571 tarihinde
36. Hangi tarihte nereye hicret etti?
622 tarihinde Medine'ye hicret etti.
37. Fani hayatı hangi yılda kaç yaşında sona erdi?
632 yilinda, 63 yaşında sona erdi.
38. Peygamberimizin kaç kızı vardı?
Dört kızı vardı. 1) Zeynep 2) Rukiyye 3) Ümmü Gülsüm 4) Fatima (r.a.)'dır.
39. Peygamberimizin kaç oğlu doğdu?
Üç oğlu oldu. 1) Kasım 2) Abdullah (Diğer adı Tayyip)
3) Ibrahim (r.a) hazretleridir.

40. Peygamberimizin mübarek hanımlarını sayarmısın?
1) Hazret-i Hatice 2)Hazret-i Sevde 3) Hazret-i Aise
4) Hz. Hafsa 5) Hz. Zeynep b.Huzeyme6) Hz. Ümmi Seleme 7) Hz. Zeynep binti Cahs Hz. Cuveyriye 9) Hz. Ümmü Habibe 10) Hz. Safiyye 11) Hz. Meymune 12) Hazreti Mariye, (r.a)
41. Peygamberimizin hanımları bizim neyimiz olur?
Onlar bütün müminlerin annesidir.
42. Peygamberimizin ilk hanımı kimdir?
Hz.Hatice (r.a.) validemizdir. Efendimizden 15 yaş büyük olup 25 sene beraber hayat sürmüştür.
43. Peygamberimizin son hanımı kimdir?
Hz. Aise (r.a.) validemizdir.
44. Peygamberimizin 53 yaşindan sonra evlenmesinin sebep ve hikmetlerinin bazılarını sayarmısınız?
Peygamberimiz, kabilelerin Islamiyete bağlanmalarını temin, ayrıca kadınlara ait hükümleri kadınlar vasıtasıyla yaymak, bazılarını sefaletten kurtarmak, bazılarının ise iffet ve namuslarını korumak için onlarla evlenmiştir. Asıl hikmet ve gaye kadınlar vasıtasıyla Islam'ı yaymaktır.
45. Peygamberimizin en son vefat eden eşi kimdir?
Hz. Aişe (r.a)'dir.
46. Gelmiş ve gelecek insanların en yücesi kimdir?
Peygamberimiz Muhammed Mustafa Sallallahü aleyhi ve sellem'dir.
47. Peygamber Efendimizin kaç torunu vardır?
Iki torunu vardır :1) Hasan 2) Hüseyin (radiyallahü anhuma) hazretleridir.
48. Bunlar kimin çocuklarıdır?
Hz. Ali ve Hz. Fatima (r.a.)'nındır.
49. Allah'ın emrettiği şeylerin en önemlisi nedir?
Tevhid'dir.
50. Tevhid nedir?
Allah'ı bir bilmek, yalnız ona kulluk etmektir.
51. Allah'ın yasakladığı en büyük günah nedir?
şirk'tir.
52. Şirk nedir?
Allah'a ortak koşmak, ondan başka Allah olduğunu söylemek.
53. Peygamber kime denir?
Ahkam-ı ilahiyeyi insanlara tebliğ için Allah'ın vazifelendirdiği zata denir.
54. Allah, peygamberleri niçin gönderdi?
şirkten korumak, tevhide çağırmak için
55. Allah tarafından mahlukata gönderilen peygamberlerin sayısı kaçtır?
Peygamberimizden yapılan bir rivayete göre yüz yirmi dört bin, bir rivayete göre, iki yüz yirmi dört bin.
56. En büyük peygamberler kaçtır?
5 dir. Hz.Muhammed (a.s.), Hz.Nuh (a.s.), Hz.Ibrahim (a.s.), Hz.Musa (a.s.) ve Hz. Isa (a.s.) dir.
57. Kur'an-i Kerim'de ismi geçen peygamberlerin sayısı kaçtır?
Yirmisekiz.
58. Isimlerini sayarmısınız?
Adem, Idris, Nuh, Hud, Salih, Ibrahim, Lut,Ismail, Ishak, Yakup, Yusuf, Eyyup, Şuayp,Musa, Harun, Davud, Süleyman, Yunus, Ilyas,Elyesa, Zülkifl, Zekerriyya, Yahya, Isa, Üzeyr, Lokman, Zülkarneyn ve Hazret-i Muhammed Mustafa Salavatullahi ala nebiyyina ve aleyhim ecmaiyn hazeratidir. Üzeytr, Lokman ve Zülkarneyn (aleyhimüsselam) hazretlerine bazıları velidir, demislerdir.
59. Peygamberimiz bir millete mi yoksa bütün insanlığa mı gönderildi?
Bütün insanlığa gönderildi.
60. Resul nedir?
Müstakil bir islam hukuku getiren veya evvelki peygamberin islam hukukuna yeni hükümler ilave eden peygamberdir.
61. Nebi nedir?
Kendisinden önce veya zamanindaki resulun islam hukukuna tabi olan peygamberdir. Her resul aynı zamanda nebidir, fakat her nebi resul değildir.Her resul ayni zamanda nebidir. Fakat her nebi resul değildir. Her ikisine peygamber denir.
62. Ilk nebi kimdir?
Adem (a.s.) dir.
63. Ilk resul kimdir?
Nuh (a.s.) dir.
64.Insanlar öldükten sonra ne olacaklar?
Dirilecekler
65. Dirildikten sonra ne olacaklar?
Dünyada yaptıklarının mükafatını veya cezasını görecekler.
66. Öldükten sonra dirilmeyi yalanlayan kimse ne olur?
Dinden çıkar, kâfir olur.
67. Melek nedir?
Allah'ın nurdan yarattığı ve istedikleri şekle girebilen, daima ibadet eden günahsız varlıklardır.
68. Dört büyük melek hangileridir?
Cebrail, Mikail, Israfil ve Azrail (A.S.)
69. Meleklerin görevleri nelerdir?
Allah'a hamd etmek, O'nu tesbih etmek, O'nu zikr etmek. O, ne emrediyorsa onu yapmaktır.
Bazı meleklerin özel görevleri vardır
.
70. Cebrail'in görevi nedir?
Peygamberlere vahiy ve kitap getirir.
71. Mikail'in görevi nedir?
Tabiat olayları, rızık taksimatıyla görevlidir.
72. Israfil'in görevi nedir?
Kiyamette Sur'a üflemek
73. Azrail'in görevi nedir?
Allah'ın emriyle can almak
74. Dört büyük kitap hangileridir ve hangi peygamberlere inmistir?
Tevrat Musa (A.S.), Zebur Davud (A.S.), Incil Isa (A.S.), Kur'an-Kerim Peygamberimiz Muhammed Mustafa Sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretlerine inmiştir.
75. Suhuf ne demektir, kaç tanedir ve kimlere verilmiştir?
Cenab-ı Hakk'ın, dört kitaptan başka Cebrail (A.S.) vasıtasıyla bazı peygamberlere gönderdiği sahifelere suhuf denir. Adem (A.S.) 10, Şit (A.S.) 50, Idris (A.S.) 30, Ibrahim (A.S.) ise 10 suhuf verilmiştir.
76. Mezhep kaçtır?
Ikidir.
77. Nelerdir?
Itikatta mezhep, amelde mezhep.
78. Itikattaki mezhep imamlari kaçtır ve kimlerdir?
Ikidir. Imam Ebu Mansur Muhammed Matüridi ve Imam Ebü'l Hasani'l Esari Hazretleridir.
79. Amelde mezhep kaçtır ve nelerdir?
Dörttür. Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli mezhepleridir.
80. Itikatta mezhebin nedir?
Ehl-i sünnet ve cemaat mezhebidir.
81. Amelde mezhebin nedir?
Hanefi mezhebidir
r.
82. Bizim itikattaki mezhebimizin imamı kimdir?
Ebu Mansur Muhammed Matüridi Hazretleridir.
83. Şafii, Maliki ve Hanbeli mezhebine mensup olanların itikatta imamları kimdir?
Ebü'l Hasani'l Esari Hazretleridir.

84. Imam Ebu Muhammed Matüridi nerelidir,ne zaman vefat etmiştir?
Semerkand'ın Maturid köyündendir. Türktür.Hicri (333) tarihinde vefat etmiştir.
85. Imam Ebü'l Hasani'l Esari Hazretleri nerelidir? Ne zaman vefat etmiştir?
Basra'lı olup Hicri (324) tarihinde vefat etmiştir.
86. Namazın kazaya kalmasının meşru sebepleri kaçtır, sayarmısınız?
Üçtür. A) Uyku B) Muharebe esnasında düşmandan hiç fırsat bulamamak C) Unutmak.
87. Kaç tane kandil vardır, nelerdir?
Beş tane kandil vardir.
Mevlid Kandili : Peygamberimizin dünyaya geldiği gecedir.
Regaib Kandili : Hz. Amine'nin Peygamberimize hamile olduğunu anladığı gecedir.
Mirac Kandili : Peygamberimizin, ilahi saltanatı seyretmek üzere Allah'ın daveti ve gücü ile bir mucize olarak göklere ve daha nice alemlere seyahat ettiği gecedir.
Berat Kandili : Kur'an-i Kerim'in levh-i mahfuzdan sema-i dünyaya indirildiği, insanların bir senelikhayat ve rızıklarının gözden geçirildiği, müslümanların af ve lütuflara nail olduğu gecedir.
Kadir Gecesi : Kur'an-i Kerim'in dünya semasından Peygamberimize indirilmeye başladığı gecedir.
88. Kabir suali kime sorulmaz?
Peygamberlere, çocuklara ve delilere
89. Din nedir?
Akıl sahibi insanları kendi istek ve arzularıyla sırf hayır ve saadete ulaştıran, ilahi bir kanundur.
90. Islam nedir?
Peygamber Efendimizin tebliğ buyurduğu hükümleri kalb ile tasdik, dil ile ikrar edip, onları bütün hayatında yaşamaktır.

"Eşhedu en lâ ilâhe illallâh ve

eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh."

ŞEYTANIN EN TATLI 12 SÖZÜ

1 - BİR DEFAYLA BİR ŞEY OLMAZ

2 - DAHA GENCİZ.

3 - ALLAH (C.C) KALP TEMİZLİĞİNE BAKAR.

4 - ALLAH (C.C.) İLE KUL ARASINA GİRİLMEZ.

5 - EMEKLİ OLDUKTAN SONRA.

6 - ZAMAN SİZE DEĞİL SİZ ZAMANA UYUN.

7 - BİR ŞEY OLMAZ Allah(C.C) AFFEDER.

8 - BU KADAR GÜNAHTAN SONRA BİRAZ ZOR AFFEDİLİRSİN.

9 - FAZLA DÜŞÜNME KAFAYI YERSİN.

10 - CEHENDEMDE BİR SÜRE YANDIKTAN SONRA CENNNETE GİRMEYECEKMİYİZ. (Sanki kibrit çöpünün ateşine dayana biliyormuş gibi)

11 - BİZ BÜYÜKLERİMİZDEN BÖYLE GÖRDÜK.

12 - AMAN HA DİKKAT BEYNİNİZİ YIKAMASINLAR.

ŞEYTAN VE DOSTLARI

Bir gün Şeytan, dünya çapında konvansiyonel bir toplantı için tüm dostlarını çağırmış.

Açılış konuşmasında demiş ki:

Müslümanların Camilere gitmesini engelleyemiyoruz. Kur'an okumalarını ve gerçekleri öğrenmelerini de engelleyemiyoruz. Allah ve elçisi ile sağlam ilişkiler kurmalarını da engelleyemiyoruz.

Allah ile bir kere bağlantı kurduklarında üzerlerindeki gücümüz kırılıyor. Dostları demiş ki: Gerçekten zor bir durum, peki ne yapalım? Şeytan demiş ki: Bırakın Camilere gitsinler. Fakat zamanlarını çalın, böylece Allah ve elçisi ile bağlantı kuramasınlar. .

Sizden isteğim budur. Şeytan devam etmiş: Dikkatlerini dağıtın, böylece gün boyunca Allah ile hayati öneme sahip bağlantıyı kuramasınlar. Dostları şaşırmış: Bunu nasıl başaracağız?

Şeytan:
Hayatın önemsiz ayrıntılarıyla zihinlerini sürekli meşgul et! Müslümanların kulaklarına şunu fısılda: Harca, harca, harca.. Borç al, borç al, borç al..'

Kadınlarını işe girip uzun saatler boyunca çalışmaları için ikna et ! Erkeklerin haftada 6-7 gün, günde 10-12 saat çalışmalarını ve böylece hayatlarında boşluk kalmaması için planlar yap! Çocukları ile zaman geçirmelerini engelle!

Evleri ferahladıkları bir yer olmaktan çıkacaktır! Zihinlerini o kadar meşgul et ki kendi iç seslerini (oto kritik, nefis muhasebesi) dinleyemesinler! Böylece kafaları karışacak, Allah ve elçisi ile zihinsel beraberlikleri kopacaktır. Bravooo, mükemmel fikir, diye alkışlamış dostları. Durun, daha bitmedi, diye devam etmiş Şeytan:

Kahvehanelerde, doktor muayenehanelerinde, kafe'lerde masaları gazete ve dergilerle doldur! Zihinlerini 24 saat haber bombardımanına tut! Araba kullanma esnasında tefekkür etmelerini, İnternete girenlerinin mailboxlarını, junk maillerle, sipariş katalogları ile, bahislerle, çekilişlerle, promosyon ürünleri ile ve boş umutlarla doldur! Gazete ve TV'leri ince yapılı güzel modellerle doldur ki kocaları dış güzelliğin önemli olduğuna inansınlar ve hanımlarından hoşlanmasınlar! Kadınların, akşamları kocalarıyla ilgilenemeyecek kadar çok yorulmasını sağla! Eğer kadınlar, erkeklerin ihtiyacı olan sevgiyi veremezlerse, erkekler bu sevgiyi başka yerlerde arayacaklardı r!

Çocuklarına namazın önemini anlatmalarını engellemek için hikaye kitaplarını tavsiye et!

Doğaya çıkıp Allahın yaratma sıfatını görmelerini engellemek için onları çok meşgul et, eğlence parklarına, fuarlara, spor karşılaşmalarına, oyunlara, konserlere, sinemalara vs götür! Oralarda kavga çıkarıp birbirlerini vurmaları sağla! Bizim işimiz fitne çıkarmaktır, bunu unutma! İslami dostluklar ve sohbetler yerine, taraftar-parti dostluklarını ve dedikoduları teşvik et! İşte plan bu! Futbol, hayatlarının odağı olsun. Futbolcuların isimlerini çocuklarına ezberletmeyi marifet saysınlar! Ancak İslamın şartlarını merak bile etmesinler! Kurnazca plan için dostları şeytanı çılgınca alkışlamışlar ve ülkelere dağılırken Müslümanları daha fazla meşgul edeceklerine, telaş içinde oraya buraya koşuşturacakları na, Allah'a, Elçisine ve ailelerine daha az zaman ayırtacaklarına söz vermişler. Sence bu plan başarılı mı?

Online Kuran-i Kerim Dinle

1-Fatiha Suresi

Dinle

50-Kaf Suresi

Dinle

2-Bakara Suresi

Dinle

51-Zariyat Suresi

Dinle

3-Al-i İmran Suresi

Dinle

52-Tur Suresi

Dinle

4-Nisa Suresi

Dinle

53-Necm Suresi

Dinle

5-Maide Suresi

Dinle

54-Kamer Suresi

Dinle

6-En'am Suresi

Dinle

55-Rahman Suresi

Dinle

7-A'raf Suresi

Dinle

56-Vakıa Suresi

Dinle

8-Enfal Suresi

Dinle

57-Hadid Suresi

Dinle

9-Tevbe Suresi

Dinle

58-Mücadele Suresi

Dinle

10-Yunus Suresi

Dinle

59-Haşr Suresi

Dinle

11-Hud Suresi

Dinle

60-Mümtehine Suresi

Dinle

12-Yusuf Suresi

Dinle

61-Saff Suresi

Dinle

13-Ra'd Suresi

Dinle

62-Cum'a Suresi

Dinle

14-İbrahim Suresi

Dinle

63-Munafıkun Suresi

Dinle

15-Hicr Suresi

Dinle

64-Teğabun Suresi

Dinle

16-Nahl Suresi

Dinle

65-Talak Suresi

Dinle

17-İsra Suresi

Dinle

66-Tahrim Suresi

Dinle

18-Kehf Suresi

Dinle

67-Mülk Suresi

Dinle

19-Meryem Suresi

Dinle

68-Kalem Suresi

Dinle

20-Taha Suresi

Dinle

69-Hakka Suresi

Dinle

21-Enbiya Suresi

Dinle

70-Mearic Suresi

Dinle

22-Hacc Suresi

Dinle

71-Nuh Suresi

Dinle

23-Mi'minun Suresi

Dinle

72-Cin Suresi

Dinle

24-Nur Suresi

Dinle

73-Müzzemmil Suresi

Dinle

25-Furkan Suresi

Dinle

74-Müddessir Suresi

Dinle

26-Şuara Suresi

Dinle

75-Kıyamet Suresi

Dinle

27-Neml Suresi

Dinle

76-İnsan Suresi

Dinle

28-Kasas Suresi

Dinle

77-Murselat Suresi

Dinle

29-Ankebut Suresi

Dinle

78-Nebe Suresi

Dinle

30-Rum Suresi

Dinle

79-Nazi'at Suresi

Dinle

31-Lokman Suresi

Dinle

80-Abese Suresi

Dinle

32-Secde Suresi

Dinle

81-Tekvir Suresi

Dinle

33-Ahzab Suresi

Dinle

82-İnfitar Suresi

Dinle

34-Sebe Suresi

Dinle

83-Mütaffifin Suresi

Dinle

35-Fatır Suresi

Dinle

84-İnşikak Suresi

Dinle

36-Yasin Suresi

Dinle

85-Buruc Suresi

Dinle

37-Saffat Suresi

Dinle

86-Tarık Suresi

Dinle

38-Sad Suresi

Dinle

87-A'la Suresi

Dinle

39-Zümer Suresi

Dinle

88-Gaşiye Suresi

Dinle

40-Gafir(Mü'min Suresi)

Dinle

89-Fecr Suresi

Dinle

41-Fussilet Suresi

 

Dinle

90-Beled Suresi

Dinle

42-Şura Suresi

 

Dinle

91-Şems Suresi

Dinle

43-Zuhruf Suresi

Dinle

92-Leyl Suresi

Dinle

44-Duhan Suresi

Dinle

93-Duha Suresi

Dinle

45-Casiye Suresi

Dinle

94-İnşirah Suresi

Dinle

46-Ahkaf Suresi

Dinle

95-Tin Suresi

Dinle

47-Muhammed Suresi

Dinle

96-Alak Suresi

Dinle

48-Fetih Suresi

Dinle

97-Kadir Suresi

Dinle

49-Hucurat Suresi

Dinle

98-Beyyine Suresi

Dinle

99-Zilzal Suresi

Dinle

102-Tekasur Suresi

Dinle

100-Adiyat Suresi

Dinle

103-Asr Suresi

Dinle

101-Karia Suresi

Dinle

104-Humeze Suresi

Dinle

105-Fil Suresi

Dinle

107-Maun Suresi

Dinle

106-Kureyş Suresi

Dinle

108-Kevser Suresi

Dinle

109-Kafirun Suresi

Dinle

111-Tebbet Suresi

Dinle

110-Nasr Suresi

Dinle

112-İhlas Suresi

Dinle

113-Felak Suresi

Dinle

114-Nas Suresi

Dinle


32 FARZ

12’si Namazda
6’sı İmanda
5′i İslamda
4′ü Abdeste
3′ü Gusülde
2’si Teyemmünde
Namazın farzları 12′dir. 6’sı içinde 6’sıda dışındadır. Dışındakilere şart, içindekilerede Rukun denir.

DIŞINDAKİLER

1-Hadesten Taharet: Abdesti olmayanın abdest alması, cünüp olanında gusülabdesi almasıdır.
2- Necasetten Taharet: Bedenin, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temiz olmasıdır.
3-Setr-i Avret: Avret yerlerini örtmek.
Erkeklerde göbeğin üstünden diz kapağının altına kadar.
Kadınların iç yüzü, elbilekleri ve ayak topukları müstesna her yerinin örtülmesi lazımdır.
4-İstikbâli kıble: Namaza başlamadan kıbleye (Kabeye) dönmektir.
5-Vakit: Namazın vaktinin girmesini beklemek.
6-Niyet: Kılacağı namaza niyet etmek.

İÇİNDEKİLER

1-İftitah tekbiri: Namaza haşlarken alınan ilk tekbir.
2-Kıyam: Namazda ayakta durmak.
3-Kıraat: Namazda Kur’an-ı kerim okumak.
4-Ruku: Namazda rukuya varmak.
5-Sucut (Secde): Namazda secdeye varmak.
6-Teşhhüt miktarı oturmak; Son oturuşta ettahiyyatü’yü okuyacak kadar oturmaktır.

İMANIN ŞARTI 6′DIR.
1-Allah’ın birliğine inanmak.
2-Melklere inanmak.
3-Kitaplara inanmak.
4-Peygamberlere inanmak.
5-Öldükten sonra dirilmeğe inanmak.
6-Hayır ve şerrin Allah’dan geldiğine inanmak.

İSLAMIN ŞARTI 5′DİR.
1-Namaz kılmak.
2-Oruç tutmak.
3-Zekat vermek.
4-Hacca gitmek.
5-Kelime-i şahadet getirmek (Eşhedu enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu.


ABDESTİN FARZI 4′DÜR.

1-Ellerini ve yüzünü yıkamak.
2-Kollarını dirsekleriyle beraber yıkamak.
3-Başın dörtte birine mesvetmek.
4-Ayaklarını küçük topukları ile beraber yıkamak.

GUSLÜN FARZI 3′DÜR.
1-Ağzına dolu dolu su alarak çalkalayıp yıkamak.
2-Burnuna dolu dolu su alarak yıkamak.
3-Bütün vücudunu hiç kuru yer kalmadan yıkamak.

TEYEMMÜN’ÜN FARZI 2′DİR.
Teyemmün, suyun bulunamadığı yerde, temiz toprokla yapılan abdesttir.
1-Niyet etmek (Şöyle niyet edilebilir: Niyet ettim Allah rızası için Teyemmün almaya).
2-Ellerini temiz toprağa vurmak, yüzlerini ve kollarını mesvetmektir.


ELLİDÖRT FARZ

1- Allah'ı daima zikretmek.

2- Helal kazanılmış elbise giymek

3- Abdest almak.

4- Beş vakit namaz kılmak.

5- Cünüplükten gusletmek.

6- Rızk için Allah'a tevekkül (itimad) etmek.

7- Helalden yeyip içmek.

8- Allah'ın taksimine kanaat etmek.

9- Tevekkül etmek.

10- Kazaya (yani Allah'ın hükmüne) razı olmak.

11- Nimete karşılık şükretmek.

12- Belaya sabretmek.

13- Günahlara tevbe etmek.

14- İbadetleri ihlas ile yapmak.

15- Şeytanı düşman bilmek.

16- Kur'an-ı delil tanımak.

17- Ölüme hazırlıklı olmak.

18- İyiliği emredip kötülükten alıkoymak.

19- Gıybet etmemek, kötü şeyleri dinlememek.

20- Anaya-babaya iyilik ve itaat etmek.

21- Akrabayı ziyaret etmek.

22- Emanete hıyaret etmemek.

23- Dinin kabul etmiyeceği latifeyi (şakayı) terk etmek.

24- Allah ve Rasulüne itaat etmek.

25- Günahtan kaçınıp Allah'a sığınmak.

26- Allah için sevmek, Allah için buğz etmek.

27- Her şeye ibretle bakmak.

28- Tefekkür etmek. (Cenab-ı Hakk'ın kudretini, azametini ve insanın yaratılışdaki gayeyi düşünmek)

29- İlim öğrenmeye çalışmak

30- Kötü zandan sakınmak

31- İstihza (alay) etmemek

32- Harama bakmamak

33- Daima doğru olmak

34- Esef ve ferahı, yani şımarıklık ve azgınlığı terketmek

35- Sihir yapmamak

36- Ölçü ve terazisini doğru tartmak

37- Allah'ın azabından korkmak

38- Bir günlük nafakası (yiyeceği-içeceği) olmayana sadaka vermek

39- Allah'ın rahmetinden ümid kesmemek

40- Nefsinin kötü arzularına tabi olmamak

41- İçki kullanmamak

42- Allah'a ve mü'minlere su-i zan etmekten sakınmak

43- Zekat vermek ve mali cihatta bulunmak

44- Hayız (adet) zamanlarında ve nifas halinde hanımı ile cinsi mukarenette bulunmamak

45- Bütün günahlardan; kötülüklerden kalbini temiz tutmak

46- Yetimin malını haksız olarak yememek, onlara iyilik etmek

47- Kibirlilik etmemek

48- Livata (erkekle cinsi münasebet) ve zina yapmamak

49- Beş vakit namazı muhafaza etmek

50- Zulm ile halkın malını yememek

51- Allah'a şirk (ortak) koşmamak

52- Riyadan (gösterişten) sakınmak

53- Yalan yere yemin etmemek

54- Verdiği sadakayı başa kakmamak

ABDEST

Abdest, belli organları usulüne uygun olarak yıkamak ve meshetmek suretiyle yapılan bir temizliktir.

Abdest her şeyden önce her türlü pislik ve kirlilikten kurtulmak, yani maddî ve manevî bütün pislik ve mikroplardan uzak kalmak için İslam'ın emrettiği önemli bir ibadettir. Mikrobun en kolay ürediği yer ağızdır. Ağızdan başlayarak el, yüz ve ayakların günde beş defa temizlenmesi İslam'ın temizliğe verdiği önemi gösterir. Böylelikle İslam yüzyıllar önce temizliğin üzerinde durup insanoğlunu maddî-manevî her türlü pislik ve mikroptan korumayı hedeflemiştir. Bunun yanında abdest alan bir insan, kendini manen temiz ve rahat hisseder ve bu güzel his ve temiz duyguyla Allah'a ibadete durur. Bu da ruhun temizliğini sağlamaktadır. İnsanın yaratılış gayesi olan Allah'a kulluk böyle bir temizleme ameliyesi ile başlayınca insanoğluna vereceği zevk ve rahatlığın değeri sonsuzdur.

İnsan abdestle bedenen ve manen temizlendikten sonra Allah'ın huzuruna çıkar. Böyle bir temizlenme ile günlük bütün yorgunlukları ve yükleri geride bırakır.

Abdest almakla, dünyevî ve uhrevî bir çok fazilet ve güzellikler elde edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) abdestle ilgili olarak şöyle buyururlar;

"Bir müslüman abdest alıp yüzünü yıkadığında, yüzündeki azaların işlediği bütün günahları; el ve ayaklarını yıkadığında el ve ayaklarıyla işlediği bütün hata ve günaları, su damlalarıyla beraber akıp gider ve kendiside tertemiz olur. Hatta kirpik ve tırnak diplerindeki günahlarından eser kalmaz. Adap ve erkanına uymak suretiyle abest alıp kıbleye dönerek: "Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehu la şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasülühü" diyen bu kul için cennet kapıları açılmıştır; o, cennet kapılarının dilediğiden içeri girer. "(Müslim Tahare, 32, 33; Tirmi Tahare, 2).

Abdestsiz Olarak Yapılması Yasak Olan Hususlar:

1- Namaz kılmak.

2- Kur'an-ı Kerim'e el sürmek.

3- Tilavet secdesi yapmak.

4- Cenaze namazı kılmak.

5- Kabe'yi tavaf etmek.

Abdestin Farzları
1 - Yüzü Yıkamak
Yüzün bir defa yıkanması farzdır. Yüzün sınırları, saçın bittiği yerden sakal veya çene altına, kulakların köklerine kadar olan bölümdür. Gözlerin içine suyun ulaştırılması gerekmez. Ancak abdest alırken gözler sıkılmaz, tamamen açık bırakılmaz. Normal bir şekilde yüz yıkanır. Dudaklar yumulduğu zaman, dışarda kalan kısımlar yüzün sınırlarıdır. Sakal, bıyık ve kaşın altına suyu ulaştırmak gereklidir.
2- Kolları Yıkamak
Parmak uçlarından kol dirseklerine kadar -dirsekler de dahil- olan kısmı bir defa yıkamak farzdır. Eğer iğne ucu kadar kuru bir yer kalırsa veya tırnağının altına suyu geçirmeyecek (hamur, boya, çamur vb.) bir madde bulunursa, abdest alınmış sayılmaz. Ancak boyacıların tırnaklarındaki boyalardan kaçınmanın mümkün olmamasından dolayı bunlar abdeste zarar vermez. Tırnaklar parmak uçlarından dışarı taşacak kadar uzamış olursa o fazlalığı da yıkamak gerekir. Bir kimse abdest aldıktan sonra bu uzamış tırnağı keserse abdestini yenilemesi gerekmez. Parmakta yüzük var ve bu geniş ise abdest alırken bunu oynatmak sünnet, eğer yüzük dar ve altına su geçirmeyecek kadar parmağa oturmuşsa onu oynatmak farzdır.
3- Başı Meshetmek
Mesh, sözlükte eli bir şeyin üzerinden geçirmek demektir. İbadet hukukunda ise suyun bir vücut organına isabet etmesidir. Başın meshedilmesindeki farz oranı alın miktarıdır. Bu miktar ise başın dörtte biridir. Meshederken üç veya daha fazla parmağı kullanmak gerekir. İki parmakla yapılan mesh caiz değildir. Başa giyilen sarık veya takke üzerine meshetmek geçerli değildir. Kadınlar da baş örtüleri üzerine meshedemezler.
4- Ayakları Yıkamak
Sağlam ve çıplak ayakları topuklarıyla birlikte bir defa yıkamak farzdır. Yaralı veya mestle örtülü ayakları yıkamaya gerek olmayıp sadece meshetmek yeterlidir. Maide Süresi 6. ayette geçen topuk topuk= ka'b, ayağın iki tarafından inak kemiğine bitişik kemiktir. Rasulullah (s.a.s.): "Vay ateşten o topukların haline... " (Buhari, İlim 30; Vudü', 27,29; Müslim, Tahare, 25-28,30; Ebû Davud, Tahare, 46) buyurduğu ve ayakların tamamen yıkanmasını emrettiği bilinmektedir. Bir kimsenin ayağında yarık varsa ve o yarığa su sızdırmayan bir ilaç sürülmüşse, o kimse ayağını yıkadığı zaman, su yarığın altına geçmezse bu durumda su, ayağa zarar verecekse abdest yerine getirilmiş sayılır ve bu caizdir. Ancak su zarar vermiyorsa abdest tam olarak alınmış sayılmaz. Dolayısıyla zarar vermediği takdirde yarıklara su ulaşacak şekilde yıkamak gereklidir.
ABDESTİN SÜNNETLERİ
1- Abdeste başlarken "Euzu ve Besmele" çekmek.
2- Abdeste niyet etmek.
3- Önce bileklere kadar elleri yıkamak.
4- Misvak kullanmak veya dişleri parmakla ovalamak.
5- Ağıza ve burna üçer defa su vermek. (mazmaza ve istinşak)
6- Kulakları, boynu mesh etmek.
7- Başın tamamını mesh etmek.
8 - Yıkanması gereken uzuvları üçer defa yıkamak.
9- Abdeste organları ara vermeden yıkayarak devam etmek.
10- Sırayı bozmamak.
11- Abdest almaya sağ taraftan başlamak
ABDESTİN EDEBLERİ
1- Abdest alırken başkasından yardım istememek.
2- Abdest alırken suyun sıçramaması için dikkatli davranmak.
3- Kıbleye doğru yönelmek.
4- Gereksiz yere konuşmamak.
5- Niyet ederken dil ile niyet etmek.
6- Her uzvu iyice ovmak.
7- Abdest dualarını okumak.
8- Kullanılmış su ile abdest almamaya dikkat etmek.
9- Her uzvu yıkarken niyeti korumakla birlikte "Bismillah" demek.
10- Kulağı meshederken serçe parmaklarının uçlarıyla kulak deliklerini meshetmek.
11- Burna ve ağıza suyu alırken sağ eli kullanmak.
12- Sol el ile sümkürmek.
13- Özür sahibi olmayan kimsenin namaz vaktinden önce abdest alması.
14- Abdest bittikten sonra kıbleye karşı ayakta kelime-i şehadet getirmek ve dua yapmak, biraz su içmek.
15- Durgun ve akarak yer değiştiren sular ile birikinti halindeki sulara ve Kıble'ye karşı abdest bozulmaz.
ABDESTİ BOZAN DURUMLAR
1- İdrar veya dışkı yollarından yani ön ve arkadan herhangi bir şeyin çıkması. (İdrar, dışkı, yel, vedi, mezi, meni, kurt vb.)
2- Aklın idrak gücünü gideren hususlar; uyumak, bayılmak, delirmek, sarhoş olmak vs.dir. Ancak oturduğu yerde kıpırdamadan uyuyan kimsenin abdesti bozulmaz.
3- Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya sarı su çıkması ve etrafına yayılması. Ağızdan akan kana bakılır, şayet bu kan tükrük kadar veya tükrükten fazla ise abdesti bozulur.
4- Ağız dolusu kusmak.
5- Cinsi münasebette bulunmak.
6- Tam olarak cinsi ilişki olmasa bile kadın ve erkeğin çıplak ve ince bir elbise ile vucutlarının veya tenasül uzuvlarının birbirine değmesi.
7- Teyemmüm yapan kimsenin su bulması.
8- Namazda sesli gülmek.
ABDESTİ BOZMAYAN DURUMLAR
1- Kişinin ön veya arka yollarından başka vücudunun herhangi bir yerinden kan çıkıp, bir damla halinde kalması.
2- Kabuk bağlamış bir yaranın kan çıkmadan kabuğunun düşmesi.
3- Yaradan, burundan yahut kulaktan bir vücud kurdunun düşmesi.
4- Tenasül uzvuna (cinsi organına) el sürmek.
5- Kadın vücudunun herhangi bir yerine dokunmak.
6- Ağız dolusu olmayan kusuntu.
7- Ağızdan çıkan balgam.
8- Oturduğu yerde veya namazda uyumak.
9- Ağlamak.

ABDEST DUALARI

ABDESTE BAŞLARKEN;

"Bismillâhilazim velhamdülillâhi alâ dinil islâm."

Allah'ın (cc) ismini zikrederek başlarım. İslam dini üzere kıldığı için; hamd Allah'a (cc) mahsustur. O'na hamdederim.

AĞIZA SU VERİRKEN;

"Allahümme enni alâ tilâveti'l Kur'ân-i ve zikrike ve şükrüke ve hüsnü ibadetike."

Allah'ım, Kur'an-ı Kerim'i okumada, seni zikretme, sana şükretme ve sana en güzel şekilde kulluk etmede inayetini istirham ederim.

BURUNA SU VERİRKEN;

"Allahümme erihnî rayihate'l cenneti ve'r-zükni min neimihâ."

Allah'ım, Beni cennetin rahiyası ile rahiyalandır, ve cennet nimetlerinden beni rızıklandır.

YÜZÜ YIKARKEN;

"Allahümme beyyız vechî binûrike yevme tebyezzu vücûhûn ve tesveddü vücûh."

Allah'ım. Bir kısım yüzlerin ağarıp nurlandığı, bir kısım yüzlerin ise karardığı gün; benim yüzümü nurlandır. ağart.

SAĞ ELİ YIKARKEN;

"Allahümme a'tınî kitabî biyemini ve hâsibni hasâben yesira."

Allah'ım. Kitabımı (amel defterimi) sağ elime ver ve benim hesabımı kolaylaştır.

SOL ELİ YIKARKEN;

"Allahümme lâ tu'tunî kitabî bişimâli velâ min verâl zahri."

Allah'ım. Kitabımı (amel defterimi) sol elime verme. Ve arkamdan da verme.

BAŞI MESHEDERKEN;

"Allahümmec'alni minellezine yestemlûnel kavle feyettebiûne ahseneh."

Allah'ım. Beni hak sözü dinleyenlerden ve onun en güzeline tabi olanlardan eyle.

BOYUN MESHEDİLİRKEN;

"Allahümme a'tik unukî rakabetî mine'n nâri."

Allah'ım. Boynumu cehennem ateşinden azad buyur.

AYAKLARI YIKARKEN;

"Allahümme sebbit kademeyye ale's sırâtı yevme tezillu fîhi'l-akdâm."

Allah'ım. Sırat Köprüsü'nden ayakların kaydığı günde, benim ayaklarımı kaydırma; sabit eyle.

ABDESTTEN SONRA;

"Allahümmec'alnî mine-t-tevvâbîne vec'alnî minel-mütetahhirîn."

Allah'ım beni tevbe eden ve günahlardan temizlenen kullarından eyle.

GUSÜL (BOY ABDESTİ)

Gusül, tepeden tırnağa kadar vücudun her tarafını hiçbir yer kuru kalmayacak şekilde yıkamaktır. Erginlik çağına gelmiş her müslüman erkeğin ve kadının şu durumlarda boy abdesti alması gerekir.

1- Cünüplük; yani cinsi münasebet, ihtilam ve ne şekilde olursa olsun meninin (sperm) şehvetle vücut dışına çıkması.

2- Hayız (kadının adet görmesi) ve nifas (lohusalık) hallerinin sona ermesi.

Bu hallerde gusletmek farzdır. Bazı durumlarda da gusletmek, sünnet veya müstehabdır. Mesela; Hac ve Umre yapmak maksadıyla Mekke ve Medine'ye girmeden önce, hac mevsiminde Mina ve Müzdelife'de bulunmadan önce; yağmur duasından önce; herhangi bir hayırlı iş için müslümanlarla bir araya gelmeden ve mübarek gecelerde gusletmek sünnet ve müstehabdır.

Namaz için alınan abdest "küçük abdest" kabul edilerek, gusle "büyük abdest" veya "boy abdesti" adı verilmektedir.

GUSLÜN FARZLARI

Guslün farzları üçtür.

1) Ağza su alıp boğaza kadar çalkalamak.

2) Buruna su çekmek ve yıkamak.

3) Tepeden tırnağa bütün vücudu yıkamak.

Vücut yıkanırken en ufak bir yerin kuru kalmamasına dikkat edilmelidir. Aksi taktirde gusül yerine gelmemiş olur. Onun için kulaklar, göbek çukuru, saç, sakal ve bıyıkların dipleri iyice yıkanır.

GUSLÜN SÜNNETLERİ

1) Gusle besmele ve niyet ile başlamak.

2) Avret yerini yıkamak ve bedenin herhangi bir yerinde pislik varsa onu temizlemek.

3) Gusülden evvel abdest almak.

4) Abdestten sonra, önce üç defa başa, sonra üç defa sağ, üç defa da sol omuza su dökerek her defasında bedeni iyice oğuşturmak.

5) Guslederken çok fazla veya çok az su kullanmaktan kaçınmak.

6) Kimsenin göremeyeceği bir yerde yıkanmak.

7) Tenha bir yerde yıkanılsa bile, avret yerini açmamak.

8) Guslederken konuşmamak.

9) Gusl bitince bedeni bir havlu ile kurutmak

10) Gusülden sonra çabucak giyinmektir.

GUSÜL ABDESTİ NASIL ALINIR?

Guslün adabı aynen abdest adabı gibidir. Gusletmek isteyen kimse önce besmele çekerek gusle niyet eder. Ellerini bileklerine kadar yıkar ve üzerinde yapışıp kurumuş bir şey varsa onları temizler. Sonra herhangi bir pislik olmasa bile avret yerlerini ve uyluklarını yıkar. Sonra sağ avucu ile ağzına bolca su alarak iyice çalkalar; bunu üç defa tekrar eder; oruçlu değilse suyun boğazına ulaşmasını sağlar. Sonra yine sağ eli ile burnuna üç defa su çekerek iyice temizler. Bundan sonra namaz abdesti gibi bir abdest alır. Şayet yıkandığı yere su toplanıyorsa, ayakları, abdest alırken değil gusülden çıkarken yıkar. Abdest aldıktan sonra, önce başına, sonra sırayla sağ ve sol omuzlarına üçer defa su döker. Her defasında vücudun her tarafını iyice oğuşturur. Hiçbir yerinin kuru kalmaması için dikkat eder. Bunun için saçlarının, sakallarının diplerine, göbeğinin içine suyun ulaşmasını sağlar. Eğer vücudunun bir yerinde, herhangi bir yaradan dolayı ilaç veya sargı varsa ve fazla su bunlara zarar verecekse, bunlann üzerinden suyu hafifçe geçirmekle yetinir; bu da zarar verirse sadece eliyle üzerini mesheder.

GUSÜLSÜZ YAPILMAYAN İŞLER

Cünüb bir kimsenin veya hayız ve nifas halindeki bir kadının bu durumdayken yapması haram olan hususlar, şunlardır:

1 - Namaz kılmak

2 - Kur'an niyetiyle Kur'an'dan bir parça okumak (ancak dua niyetiyle okumak caizdir. Ayrıca Kur'an ayetlerini çocuklara kelime kelime öğretmek, Kelime-i Şehadet getirmek, tesbih ve tekbirde bulunmakta da sakınca yoktur).

3 - Kur'an-ı Kerîm'e ve onun en ufak bir parçasına dokunmak ya da tutmak (fakat bitişik olmayan bir kılıf veya kutu içerisinde ise tutmak caizdir)

4 - Kabe-i Muazzamayı tavaf etmek ve zaruret olmadığı halde bir mescide girmek ve içinden geçmek

5 - Üzerinde ayet yazılı olan bir levhayı veya buna benzer bir şeyi tutmak.

ABDEST ALINIŞ RESİMLERİ

 

Önce kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır, sonra "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir. Ve "Eûzü billahi mineşşeytanirracîm Bismillahirrahmanirrahîm" okunur.
Eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına dikkat edilir. Parmaklarda yüzük varsa oynatılıp altının yıkanması sağlanır.
Sağ avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alınıp her defasında iyice çalkalanır.
Sağ avuç ile buruna üç kere ayrı ayrı su çekilir.
Sol el ile sümkürülerek burun temizlenir.
Alında saçların bittiği yerden itibaren kulakların yumuşağına ve çene altına kadar yüzün her tarafı üç kere yıkanır.
Sağ kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur.
Sol kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur.
Eller yeni bir su ile ıslatılır. Sağ elin içi ve parmaklar başın üzerine konularak bir kere meshedilir.
Eller ıslatılarak sağ elin şehadet parmağı ile sağ kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın dışı; sol elin şehadet parmağı ile sol kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın arkası meshedilir.
Elleri yeniden ıstatmaya gerek olmadan geriye kalan üçer parmağın dışı ile de boyun meshedilir.
Sağ ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir.
Sol ayak topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir.
Abdest bitince ayakta ve kıbleye karşı "Kelime-i Şehadet" okunur.
TEYEMMÜM
Kast etmek, yönelmek manasına gelen teyemmüm, şeriat dilinde su bulunmadığı veya bulunsa da kullanma gücü olmadığı zaman, temiz toprak cinsinden bir şeyle hadesi (abdest almak veya gusl gerektiren hal) gidermek amacıyla yapılan hareketleri dile getirir.
TEYEMMÜMÜ GEREKTİREN HALLER
1- Su, temizlenecek kimsenin bulunduğu yerden en az dört bin adım, yani üç kilometre uzakta bulunursa,
2- Suyun kullanılması durumunda hastalanma, hastalığın artması veya uzaması gibi tehlike mevcutsa,
3- Yakında bulunan suyu elde etme hususunda nefse, mala, ırz ve namusa tehlike gelme hali varsa,
4- Elde bulunan su, abdest veya gusle yetmeyecekse,
5- Suyun kullanılması halinde kendisinin, arkadaşının veya hayvanının susuzluktan helak olacağına kanaat getirilirse,
6- Kuyudan su çekmek için ip veya kova bulunmazsa,
7- Bulunan su ile abdest alındığı veya gusul edildiği takdirde bayram veya cenaze namazlarını tamamen geçirme ihtimali varsa.
TEYEMMÜMÜN FARZLARI
Niyet ve elleri toprağa vurup yüzü ve kolları mesh etmek farzdır.
TEYEMMÜMÜN SÜNNETLERİ
1- Önce besmele çekmek.
2- Uzuvları sırayla meshetmek.
3- Mesih işlemini ara vermeden yapmak.
4- Elleri yere vurduktan sonra önce ileri, sonra geri hareket ettirmek.
5- Parmakları açık bulundurmak.
6- Eller yerden kaldırıldığında avuç içlerinde toz kalmışsa birbirine vurarak silkelemek.
TEYEMMÜMÜ BOZAN HALLER
1 - Abdesti bozan veya guslü gerektiren haller teyemmümü de bozar, hükümsüz bırakır. Teyemmümü mubah kılan özrün ortadan kalkmasıyla da teyemmüm bozulur. Mesela su bulunmadığından veya hastalıktan dolayı yapılmış olan bir teyemmüm, su bulunduğu veya hastalık geçtiği anda bozulur.
2- Teyemmüm etmiş kimse, namaz içindeyken su bulursa, namazı bozulur. Abdest alıp namazı yeniden kılması gerekir.
3- Bir özürden dolayı teyemmüm eden kimse, diğer bir özre tutulsa, birinci özrü son bulmasıyla teyemmümü de son bulur. Diğer özrü için tekrar teyemmüm etmesi gerekir.


TEYEMMÜM NASIL YAPILIR

TEYEMMÜM NASIL YAPILIR? (*)
Önce kollar abdest alacakmış gibi sıvanır. Eûzü Besmele çekilir. "Abdestsizlikten veya cünüplükten temizlenmeye" diyerek niyet edilir.
Sonra parmaklar açılır, ellerin iç kısımları temiz toprağa veya toprak cinsinden bir şeyin üzerine hafifçe vurularak, önce ileri sonra geri çekilerek sürülür.
Önce elleri sürtmek, sonra geri çekmek.
Eller kaldırılıp hafifçe birbirine vurularak silkelenir.
Yüzün her yeri bu iki elin iç kısımları ile meshedilir.
Sonra elin iç kısımları aynı şekilde tekrar toprağa vurulur. Önce sol elin baş ve işaret parmakları ayrılır, kalan üç parmağın içiyle sağ kolun iç yüzü parmak uçlarından dirseklerle beraber meshedilir.
Sol elin iç tarafıyla, sağ kolun iç yüzü meshedilir.
Sağ kolun dış tarafı da yine aynı
sol elin ayrılan baş ve işaret parmağıyla meshedilir.
Aynı şekilde bu defa da sağ el
kullanılarak sol kol meshedilir.
Önce, sağ elin baş ve işaret
parmakları ayrılır, kalan üç
parmağın içiyle sol kolun iç yüzü
parmak uçlarından dirseklerle beraber meshedilir.
Sol kolun dış tarafı da aynı
şekilde sağ elin ayrılan baş ve
işaret parmaklarıyla meshedilir.
Böylece yüzün, ellerin ve
kolların meshedilmedik hiç bir yeri
bırakılmamakla, farzlarına ve sünnetlerine
uygun bir teyemmüm yapılmış olur
 
 
 

 

ÇANAKKALE
CANLI YAYIN

biraz bekleyiniz

NTVTarih - Çanakkale Savaşı



NTV TARİH ÇANAKKALE SAVAŞLARI

NTVTarih - Çanakkale Savaşı
Çanakkale’ de Hava

 

 

Çanakkale ilçe haritaları

HARİTALAR ÇALIŞIR


Ayvacık, Bayramiç, Çan, Eceabat, Ezine, Lapseki, Yenice

 

  •  

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık

T.C. Çanakkale Valiliği

T.C. Çanakkale İl Özel İdaresi

Çanakkale Emniyet Müdürlüğü

Çanakkale Belediyesi

Meteroloji Genel Müdürlüğü

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı

Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü

 


HARİTA YAZAN YERE TIKLA

Yeni! Dünyayı Google Haritalar üzerinde 3D olarak keşfedin.





HARİTALARI TIKLA


 

Çan, Çanakkale
hakkında ansiklopedik bilgi


Çanakkale nufusu
 
 
 

28.10.1927 tarihinde yapılan sayım sonucuna göre 183,491 olan il nüfusu 22.10.2000 tarihinde 464.975 olmuştur. 1927 yılında İl nüfusunun % 19,5'i Şehirlerde, % 80,5'i köylerde oturmakta iken 2000 yılı sayım sonuçlarına göre nüfusun 46.4'ü şehirlerde , % 53.6'sı köylerde oturmaktadır

 
 
 
 
ÇANAKKALE NÜFUSUNUN YERLEŞİM MERKEZLERİNE
GÖRE DAĞILIMI VE NÜFUS YOĞUNLUĞU (2000)
 
İLÇE
ADI
 
ŞEHİR NÜFUSU
KÖY NÜFUSU
TOPLAM
NÜFUS
YILLIK
NÜFUS
ARTIŞI (%)
NÜFUS
YOĞUNLUĞU
(Kişi/Km2)
MERKEZ
75.810
28.395
104.205
24.65
112
AYVACIK
6.475
24.027
30.502
-0.10
34
BAYRAMİÇ
11.988
20.326
32.314
1.14
25
BİGA
25.549
49.620
77.169
2.17
57
BOZCAADA
2.427
-
2.427
19.20
56
ÇAN
28.878
24.051
52.929
2.52
58
ECEABAT
4.778
5.151
9.929
2.63
21
EZİNE
13.309
21.992
35.301
3.07
54
GELİBOLU
23.127
23.099
46.226
14.41
56
GÖKÇEADA
7.254
1.621
8.875
11.03
31
LAPSEKİ
8.489
17.545
26.034
5.89
30
YENİCE
5.487
33.575
39.064
-9.13
28
İL TOPLAMI
215.571
249.404
464.975
7.29
47
 
SAYIM YILLARINA GÖRE ÜLKE VE ÇANAKKALE
NÜFUSU İLE YILLIK NÜFUS ARTIŞ HIZLARI
 
 
YILLAR
TÜRKİYE
ÇANAKKALE
 
%
NÜFUS
ARTIŞ HIZI (%)
NÜFUS
ARTIŞ HIZI (%
1927
13.648.270
-
183.491
-
1.34
2935
16.158.018
21.10
222.792
24.26
1.38
1940
17.820.950
19.59
304.588
62.54
1.71
1945
18.790.174
10.59
317.254
8.15
1.69
1950
20.947.188
21.73
289.429
-18.36
1.38
1955
24.064.763
27.75
311.456
14.67
1.29
1960
27.754.820
28.53
337.610
16.13
1.22
1965
31.391.421
24.63
350.317
7.39
1.12
1970
35.605.176
25.19
360.764
5.88
1.01
1975
40.347.719
25.01
369.385
4.72
0.92
1980
44.736.957
20.65
391.568
11.66
0.88
1985
50.664.458
24.88
417.121
12.64
0.82
1990
56.473.035
21.71
432.263
7.13
0.77
1997
62.865.574
15.08
488.815
5.29
0.71
2000
67.844.903
18.34
464.975
7.29
0.69
 

ÜSTLERİNİ TIKLA GÖR
 

Çanakkale Ayvacık Köyler haritası
Çanakkale Bayramiç Haritası
Türkiye İller Haritası
Türkiye Fiziki Haritası
Çanakkale Biga Köyler Haritası
Çanakkale Bozcaada Harita
Çanakkale Maden Haritası
Çanakkale Antik Şehirler Haritası
Çanakkale Deprem Haritası
Çanakkale Fiziki Haritası
Çanakkale İlçeleri Haritası
Gelibolu Yarımadası Haritası
Çanakkale Mülki İdare Haritası
Çanakkale Orman Haritası
Uydudan Çanakkale
Çanakkale Yol Haritası
Çanakkale Eceabat Köyler Haritası
Çanakkale Ezine Köyler Haritası
Çanakkale Gelibolu Köyler Haritası
Çanakkale Gökçeada Köyler Haritası
Çanakkale Merkez Köyler Harita
Çanakkale Truva Milli Park Haritası
Çanakkale Yenice Köyler Haritası
Çanakkale Çan Köyler Haritası
Çanakkale Lapseki Köyler Haritası
Gelibolu Tarihi Milli Parkı Haritası
Çanakkale Yabancı Anıt ve Mezarlıklar Haritası
Çanakkale Turizm Haritası
 

 
 
2009 Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçları açıklandı
Türkiye'nin nüfusu 2009 sonu itibariyle 72 milyon 561 bin 312 kişi olduğu belirlendi. Nüfusun 36 milyon 462 bin 470'ni erkekler, 36 milyon 98 bin 842'sini ise kadınlar oluşturdu. 2009 yılında Türkiye'nin yıllık nüfus artış hızı binde 14.5 olarak gerçekleşti.
Toplam Erkek Kadın
Türkiye 72.561.312 36.462.470 36.098.842
İl /ilçe merkezleri
Çanakkale 255.220 131.417 123.803
Belde/köyler
Çanakkale 222.515 112.226 110.289
Çanakkale 477.735 243.643 234.092
Türkiye nüfusunun yüzde 75.5'i il ve ilçe merkezlerinde yaşadığı görüldü. Nüfusun 54 milyon 807 bin 219'u il ve ilçe merkezlerinde ikamet ederken, 17 milyon 754 bin 93'ü ise belde ve köylerde yaşadığı belirlendi. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranının en yüksek olduğu il yüzde 99 ile İstanbul, en düşük olduğu il ise yüzde 31.9 ile Ardahan oldu.
Toplam nüfusun yüzde 17,8'ine denk gelen 12 milyon 915 bin 158 kişi İstanbul'da ikamet ettiği görüldü. Bunu sırasıyla yüzde 6.4 ile Ankara, yüzde 5.3 ile İzmir, yüzde 3.5 ile Bursa, yüzde 2.8 ile Adana takip etti. Ankara'da 4 milyon 650 bin 802, İzmir'de 3 milyon 868 bin 308, Bursa'da 2 milyon 550 bin 645 kişi, Adana'da ise 2 milyon 62 bin 226 kişinin yaşadığı belirlerdi.
Türkiye'de ortanca yaş grubunun 28,8 olduğu tespit edildi. Ortanca yaş erkeklerde 28,2 iken, kadınlarda 29,3 olduğu görüldü. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin ortanca yaşı 28,7, belde ve köylerde ikamet edenlerin ortanca yaşı ise 29,1 oldu. 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfus, toplam nüfusun yüzde 67'sini oluşturdu. Nüfusun yüzde 26'sı 0-14 yaş grubunda, yüzde 7'si ise 65 ve daha yukarı yaş grubunda bulunduğu belirlendi. Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen "bir kilometrekareye düşen kişi sayısı" Türkiye genelinde 94 kişi olduğu tespit edildi. Bu sayı illerde 11 ile 2 bin 486 kişi arasında değişiklik gösterdi. İstanbul 2 bin 486 kişi ile nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu il oldu. zaman



Çanakkale GenelAsya ve Avrupa'nın, Ege Denizi ile birbirinden ayrıldığı benzersiz coğrafyada Çanakkale, binlerce yıllık tarihi zenginliği, kültürlerinde barındırarak efsanelere ve mitolojik hikayelere ev sahipliği yapmış Türkiye'nin nadide illerinden bir tanesidir.

Çanakkale Boğazı, Avrupa yakasındaki Gelibolu Yarımadası ile Asya yakasındaki daha geniş Biga Yarımadasını yeşil koylarla ve billur sarısı kumsallarla birleştirir. Doğal güzellikleri ve tesisleri ile ideal bir tatil merkezidir. Turistler boğazın lezzetli balığını, yörenin kaliteli şaraplarını, otantik yada modern restoranların servisleri eşliğinde tadabilir, kentin sahip olduğu güzelliklerin keyfini çıkarabilirler. Ayrıca güzelliğe düşkün olanlar, Çanakkale'nin mitolojiye göre Dünya'nın ilk güzellik yarışmasının anavatanı olduğunu öğrenmekten mutluluk duyacaklardır. Çanakkale'nin tarihi yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına kadar inmektedir ve pek çok medeniyet bu topraklarda barınarak, izler bırakmıştır. Çanakkale şehri ismini, Marmara Denizini Ege Denizine bağlayan ve kıyıları hem Asya'ya hem de Avrupa'ya uzanan Boğazdan alır. Asya tarafındaki Çanakkale ve Avrupa tarafındaki Eceabat ve Kilitbahir arasında hergün yolcu ve araba feribotları çalışır. Marmara ve Ege Denizi arasında gidip gelen renkli yatlar, Çanakkale Marina'da mola vererek turistlerin bu yörede daha fazla zaman geçirmelerini sağlar. Restoranlar, çevre sulardan yeni tutulmuş deniz ürünlerini sunmakta yüzyılların birikimiyle uzmandırlar. Küçük sokak kafeleri ise, limanın telaşlı hareketinin, yolcu vapurlarının, balıkçı teknelerinin ve küçük sandalların hiç bitmeyen gösterilerinin tadını çıkarırken bir bardak çay içmeniz için ideal yerlerdir. Otelleri, restoranları ve kafeleriyle birlikte bu mesire yeri, aynı zamanda geceleri aydınlatılan Kilitbahir Kalesi'nin etkileyici manzarasını da izleme imkânı sunar.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden (1453) önce 1451 yılında Avrupa tarafındaki Kilitbahir ve Asya tarafındaki Çimenlik bölgelerine 1200 m. uzunluğundaki dar Boğaz'dan geçişleri kontrol etmek için birer tane kale inşa ettirmişti. Bugün Çimenlik Kalesi, askeri bir müzedir. Müzede, I. Dünya Savaşı Çanakkale Muharebesi anısına Boğaza savaş sırasında mayın döşeyen Nusret Gemisi'nin bir benzeri yer almaktadır. Geminin içinde o zamandan kalan gazete haberleri bulunmaktadır. Kalenin içi, Atatürk resimlerini ve silahları sergileyen 5m. yükseklikte ve 8m. genişlikte duvarlarla çevrilmiştir. Kalenin bir köşesinde, Gelibolu'da doğan Osmanlı İmparatorluğu'nun kahraman Türk denizcisi Piri Reis'e (1465-1554) ithaf edilen bir müze vardır. Birçok denizci bayrağının bulunduğu müzede Piri Reis'in yaptığı haritaları ve yazdığı kitapları görebilirsiniz. I. Dünya Savaşından kalma gülleler kule duvarları arasına serpiştirilmiştir. Çanakkale'deki Arkeoloji Müzesinde bölgenin meşhur seramiklerini görebilirsiniz. Bu eski gelenek hala yaşatılmakta ve seramikten güzel hatıralık eşyalar yapılmaktadır.

Çanakkale'den çıktığınızda İzmir otobanı boyunca mükemmel kumsallar bulunmaktadır. Dardanos'ta (Çanakkale'ye 10 km) kamp tesislerinden faydalanabilirsiniz.Tarihi mekanın 5-7 km uzağında, Güzelyalı ve İntepe yer almaktadır. Burada altın rengi kumsallar, kamp alanları, moteller, pansiyonlar ve restoranlar bulabilirsiniz. Bu tesislerin tümü çamlarla kaplı tepelerin karşısında, eşsiz manzaraya sahip mekanlardadır.

 

Genel

Çanakkale, Çanakkale ili'nin merkez ilçesidir. İlçe merkezinde nüfus 80,000 dolaylarında olup köy ve beldeler ile nüfus 104,000'i bulmaktadır. İstanbul gibi boğaza sahip olmasına rağmen nüfusu oldukça azdır. Marmara'nın en küçük il merkezi nüfusunu barındıran ildir.

Tarihçe
Antik çağdan kalan Troya kalıntıları il sınırları içerisindedir. Karesioğulları ile Türkleşmeye başlayan yöre; daha sonra Osmanlı'ya katılmıştır. Osmanlılar Trakya'ya Çanakkale üzerinden geçmişlerdir.
İlin eski merkezi aslında Biga olup, Cumhuriyet döneminde, kazanılmış olan başarılardan dolayı ilin ismi ve merkezi Çanakkale olarak değiştirilmiştir. İlin isminin kökeni ise yörede çok gelişmiş olan çanak - çömlek zanaatinden gelir. Şehrin iki simgesi hâline gelen Kale-i Sultaniye ile çanakçılık özdeşleşince de şehir Çanakkale olarak adlandırılmaya başlanmıştır.

Kültür
Çanakkale, binyıllar boyunca farklı toplumların egemenliğinde kalmış, gerek mimarisinde gerek yaşamda onlardan izler taşımaktadır. 70'li yıllardan itibaren ile yapılmaya başlayan ticarî yatırımlarla ildeki geleneksel toplum yapısı yerini hızla modernize olmuştur. Ticarî yatırımlarla ile ulaşım kolaylaşmış ve şehrin görünümünün değişmesi böylece başlamıştır. Bugün Çanakkale Türkiye'nin en modern çevrelerindendir. Geniş kaldırımları, temiz caddeleri, bakımlı binaları ile örnek bir şehirdir. Henüz altyapısı tam oturmamışsa da kültürel anlamda Çanakkale ili Türkiye'de önde gelen çevrelerdenidir. Toplumda çekirdek aile yaygındır. Toplum, Türkmenler, Pomaklar, Yörükler, Bulgaristan göçmenleri ve az sayıda Kumuk Türkleri ve Çerkez ile Boşnak'tan oluşur. Boşnak ve Yörükler genelde tarım ile uğraşırlar. Fakat halk etnik yapıya göre ayrılmamış birlik içinde yaşamaktadır. Fakat her toplum kendi kültürel yapısını korur. İl ve ilçe merkezlerinde büyük ölçüde modern giyim örnekleri benimsenmiştir. Kırsal kesimden gelen bayanlar, beyaz Yemenî adı verilen eşarp ve şalvar ile siyah naylonumsu kumaştan pardesü giyerler, kırsal kesim erkeklerinde ise baskın giyim türü, pantolon, ceket ve kaskettir. Yörede erkeklerin şalvar giydiği pek görülmez. Yöre mutfağı ise birbirinden lezzetli tatlara sahiptir. Çanakkale mutfağını anlatacak kilit sözcükler; şarap, zeytin, sardalya, peynir helvası ve keşkektir. Adalar bağcılık ve şarapçılık konusunda başı çekmektedir.

Turizm
Çanakkale ve diğer ilçeler tarihî ve doğal güzellikler bakımından oldukça zengin olmasına rağmen, bölge olması gerekenden oldukça az turist çekmektedir. Turizme fazla yatırım yapılmamaktadır. İl merkezinin çevresinde bulunan yerlerin hemen hemen heryeri SİT alanı ilân edilmiştir. Çanakkale'nin büyüyememesinin asıl sebeplerinden biri de budur. Birçok alan yerleşime kapalıdır.

 

Çanakkale Coğrafya

Çanakkale, Türkiye'nin kuzeybatı yönüne düşen Balkan Yarımadası'nın Doğu Trakya topraklarına bir kıstakla bağlanmış, Gelibolu Yarımadası ile Anadolu'nun uzantısı olan Biga Yarımadası üzerinde toprakları bulunan bir ilimizdir. Kent doğu ve güneydoğu yönünde Balıkesir ili, batıda Ege denizi, kuzeyde Tekirdağ İli ile Marmara denizi tarafından çevrelenmiştir.

Çanakkale ilinde, Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin geçiş iklim hüküm sürmektedir. Yağışlar genellikle bahar ve kış aylarında olmaktadır. Turizm sezonunda, iklim mutedil olup, deniz suyu sıcaklığı temmuz ve ağustos aylarında maksimum seviyeye çıkmaktadır
 

Turistik Yerler


Assos (Behramkale)
Ayvacık ilçesinde yeralan Assos dört mevsim yerli ve yabancı turistleri konuk etmektedir. Akropol denizden 238 m. yüksekliğindedir. Athena Tapınağı M.Ö. 6ncı yüzyılda burada aynı yerde yapılmıştır. Biga yarımadası ve Edremit Körfezi'ni koruması özelliği yanında, eski ihtişamı nedeniyle bu Dorik tapınak restore edilmiştir. Tapınağın kalıntılarına vuran ay ışığını seyretmek için bir süre kalıp beklenebilir ya da sabah erkenden kalkıp güneş yavaş yavaş yükselirken şehrin yukarısından Edremit Körfezi'nin şahane görüntüsü izlenebilir ve böylece bu cennet köşesinin neden seçildiği anlaşılır. Tepelerden denize doğru agoralar, bir tiyatro ve bir de Jimnasyum yer almaktadır. Akropol'un kuzey köşesinden, hepsi de 14 üncü yüzyılda Osmanlı Sultanı I. Murat zamanında yapılan bir cami, bir köprü ve bir de kale görülür. Aşağısında ufak ve sevimli bir liman bulunmaktadır.

Behramkale'nin 25 km. batısında, Gülpınar köyünde M.Ö. 2nci yüzyılda Apollon Smintheus Tapınağı'nın yapıldığı tarihi şehir Chryse yer almaktadır. Gülpınar'ın 15 km. batısında, işaretleri bulunmayan sivri kayalıklı bir sahil boyunca uzanan yolda, denize inen dik yamaçtaki hoş köy evleriyle, Babakale bulunmaktadır.

Bozcaada
Çevresi 14 mil tutan Bozcaada, önemli bir turistik merkezdir. Etrafındaki irili ufaklı adacıklarla çevrili olan ada, Çanakkale Boğazı'na 15 mil, Limni'ye 30 mil, Midilli'ye 33 mil mesafededir. Ulaşımın sağlandığı Ezine ilçesi Geyikli beldesi Yükyeri Feribot İskelesine ise 3,4 mil uzaklıktadır.

Adada Liman Koyu, Değirmenler Koyu, Poyraz Limanı, Çanak Limanı, Çapraz Limanı, Çanak Limanı, Kocatarla Limanı, Lagor Limanı, Ayana Limanı, Ayazma Koyu, Sulubahçe Koyu, Habbeli Koyu olmak üzere on iki adet cennet benzeri koyu vardır. Bu koylara Adadaki dalış merkezi tarafından koylarında dalış turları düzenlenmektedir.

Bozcaada'ya yaklaşıldığında bir Venedik kalesi dikkat çeker. Venedik, Ceneviz ve Bizanslılar döneminde kullanılan kale, Çanakkale Boğazı'nın önemi nedeniyle Fatih Sultan Mehmet döneminde esaslı bir şekilde onarılmıştır.Adanın şarabı suyu kadar boldur; bir tur atıldığında birçok bağ ve şaraphaneler görülür. Adanın batısındaki yeldeğirmenleri adanın olduğu kadan çevrenin de önemli ölçüde elektrik enerjisini sağlamaktadır.

Adada konaklamak için her talebe uygun otel ve pansiyon bulunmaktadır.

Gökçeada
Türk adalarının en büyüklerinden biri olan Gökçeada körfezlerle çevrilidir. Farklı tonlardaki çam ve zeytin ağaçları ile kaplı tepelerinde yer yer kutsal pınarlar ve manastırlar bulunmaktadır. Buraya, Çanakkale ve Kabatepe'den tarifeli, muntazam araba vapuru seferleri yapılmaktadır. Gökçeada (Kuzu limanı), Çanakkale'den izlenen rotaya göre 32 mil, Gelibolu yarımadasındaki Kabatepe limanına 14 mil, Bozcaada'ya 33 mil, Ege denizinde bulunan Yunan adalarından Limni'ye 16 mil, Semadirek adasına 14 mil uzaklıktadır. Tatlı su kaynakları bakımından dünyanın en zengin adalarından biridir. Adanın koylarına dalış turları düzenlenmektedir.

Antik Kentler
İntepe Bucağı, Tevfikiye Köyü yakınında, Çanakkale'ye 30 km. uzaklıkta, Hisarlıktadır. Arkeolojik kazılar farklı zamanlardaki yerleşim mekanlarını, şehir surlarını, ev temellerini, bir tapınak ve tiyatroyu ortaya çıkarmıştır. Tahtadan sembolik bir at eski savaşı hatırlatmaktadır. Tarihi limanı Alexandria - Troas M.Ö. 3. yüzyılda yaptırılmıştı. St. Paul burayı iki kere ziyaret etmiş, ve üçüncü misyonerlik yolculuğuna, Assos'a yine buradan başlamıştır. Çanakkale'ye 11 km. uzaklıkta Kalabaklı Çayı kıyısında, Maltepe'dedir. Bu mezar anıtı, bir koridor, ön oda ve ana mezar odasında oluşmaktadır. İçinde bir çok iskeletle, altın takılar, bronz ve pişmiş topraktan gereçler, kandiller, gözyaşı şişleri, müzik araçları bulunmuştur. Mezarda Arkaik İyonik ve Roma dönemlerinden yapılar vardı. Ayvacık çevresinde kalıntıları bulunan antik eserlerden İlyada Destanı'nın birinci bölümünün geçtiği Apollon Smintheus Tapınağı, Gülpınar'da bulunmaktadır. Tapınak kalıntıları ve tapınaktan çıkan eserler buradaki müzede sergilenmektedir. Bölgede bulunan müzede Tapınağa ait rölyeflerde bu sahneleri görülebilmektedir. Küçükkuyu beldesine bağlı Adatepe Köyünün üst tarafında bulunan,ön tarafı diklemesine uçurum olan mağara, Zeus'un mağarası olarak bilinmektedir. Dalyan Köyündedir. M.Ö 310'da 'Sgia' adlı küçük bir köyün yerine kurulmuştur. Güçlü ve zengin bir ticaret merkezi olarak gelişen kent Romalılar döneminde de önemini korumuştur. Kayacı Köyü yakınında Çığrı Dağı'ndadır. Kenti çevreleyen surlar 3 m. Kalınlıkta ve 3200 m uzunluktadır. Eceabat'a 4 km. uzaklıkta,Yalova köyündedir. Akbaş Limanı'nın güneyinde kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet Kilitbahir Kalesi'ni yaptırırken, Sestos kalesinin taşları kullanılmıştır.

Kaleler
Kente adını veren önemli ve görkemli bir anıt niteliğindir. XV. yy. ortalarında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış 1551'de Kanuni Sultan Süleyman döneminde onarılmıştır. Antik dönemde kurulduğu bilinen kaleyi, Bizans İmparatoru I. Justiniaus onartmıştır. Evliya Çelebinin anlattıklarına göre, dik ve kesik kayalarla kurulu 6 köşeli bir kaleydi. Bayramiç ilçesi, Evciler köyünden sonra 5 km. mesafededir. Kazdağı'na özgü uzun ağaçları, gürül gürül akan suları ve piknik yerleri ile ilimizin en güzel mesire yerlerinden birisidir. Kazdağı'nda (Ayazma) her yıl ağustos ayı içinde Geleneksel Kazdağı Güzellik Yarışması düzenlenmektedir.

1774 m. yüksekliğindeki Kaz Dağı (Ida Dağı) muhteşem manzarası, sakin yeşil alanları ve sıcak su kaynaklarıyla Kaz Dağı Milli Parkı'nın yanında, Çanakkale'nin güney ucundadır. Bayramiç ve Evcilerden geçerek Kaz Dağı Milli Parkı'na ulaşan kuzey girişinde gündüz kampingleri için birçok imkan mevcuttur. Çanakkale'ye 60 km olan Bayramiç'te 18 inci yüzyıl güzel Hadimoğulları Konağı (Osmanlı evi), içindeki etnografya müzesi ile yer almaktadır.


 

Çanakkale İlinin ilçeleri:
 


Merkez , Ayvacık , Bayramiç , Biga , Bozcaada , Çan , Eceabat , Ezine , Gelibolu , Gökçeada , Lapseki , Yenice

AYVACIK İLÇESİ :
1330-1335 tarihleri arasında 15-20 haneli Kızılcatuğlu adlı küçük bir köy olduğu bilinen bu şirin ilçemizin kesin olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmemektedir. Yöre,antik Assos ve Chryse kalıntıları ile ünlüdür.Ancak,genişlemesi ile ilgili olarak anlatılan hikaye ilginçtir.Aslen Tiflis’li olan Ümmühan Hanım,bugünkü Ayvacık ilçesine yakın bir yerde han işletmektedir.1514 Çaldıran Seferi nedeniyle yöreden orduya katılan askerlerde Ümmühan Hanım’ın hanında dinlenmektedir.Ümmühan Hanım bu askerlerden birisini savaşta ölen kocasına benzeterek onunla evlenir ve Ayvacık’a gelir.Daha sonra civarda bulunan diğer köyleri de dolaşarak köylülerin Ayvacık’a yerleşmelerini ve bu sebeple beldenin gelişmesini temin eder.Bugün bu şirin ilçemiz sınırları içerisinde bulunan ,Türk-İslam mimarisi özelliklerini en iyi bir şekilde yansıtan eserler şunlardır: Hüdavendigar Camii ve Ümmühan Hatun Camii’dir.İl merkezine 75 km. mesafededir.

BAYRAMİÇ İLÇESİ :
Bayramiç ve yöresinin geçmiş çağlarda Troia Krallığı’nın sınırları içerisinde olduğu bilinmektedir.İlçe merkezinin bu dönemlerine ilişkin bilgiler,bugün ilçe sınırları içinde kalan bazı eski yerleşim merkezlerinden elde edilmektedir.Bunların en önemlileri arasında Troas bölgesinde,bugünkü Kurşuntepe yakınlarında ve Skamandros (Eski Menderes) Çayı Vadisindeki eski bir Aiolya yerleşim yeri olanSkepsis (Evciler) ve Akpınar, Çaldağ Köyü’nde bulunan Kiemalılar’ın kurduğu bir koloni olan Kebren (Akpınar) bulunmaktadır.İlçede Osmanlı dönemi yapıları arasında Tepe Camii,Taşköprü Camii, Hadımoğlu Konağı ve Taş Köprü sayılabilir.İl merkezine 67 km. mesafededir.

BİGA İLÇESİ :
Biga M.Ö. 334 yılında Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından krallığına katılmış,Daha sonra uzun yıllar Bizanslıların yönetiminde kalmıştır.12.yüzyılda Pigas (Kaynaklar) adıyla bilinen ilçe,eski Pegae’nin yerine kurulmuştur.Gümüşçay Bucağı,Kocabaş Çayı kıyısında kurulmuş Adreste,Kemer Köyü yakınındaki Parium (Parion),Karabiga Beldesindeki Priyapos antik kalıntılardır. 1364 tarihinde 1.Murad’ın komutanlarından Lala Şahin Paşa tarafından Osmanlı Devleti’ne bağlanan ilçe,bu tarihten sonra Biga adını almıştır.İl Merkezine 92 km. mesafededir.

BOZCAADA İLÇESİ :
Çanakkale Boğazı Ege ağzının 18 deniz mili güneyinde,doğudaki Anakara kütlesinin Kumburnu Mevkiine 3,Geyikli’nin Odunluk İskelesi’ne 5 deniz mili mesafededir.Ege Denizi’nde Ülkemize ait iki adadan biridir. Eski adı Tenedos olan ilçe,Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilmektedir.M.Ö.6.yüzyıldan Roma Dönemi’ne dek kullanılan mezarlıkta toprak heykelcikler,çanak-çömlekler bulunmuştur.Venedikliler zamanında yapılan ve sonraları bir çok kez onarılan Bozcaada Kalesi,1842 yılında limandan 1,5 km. içeride yapılan ikinci (Yeni Kale) ve 1657 yılı yapımı Köprülü Mehmet Paşa Camii ilçenin diğer eserleridir.Bozcaada ekonomisinin temeli iklimin özelliği sebebiyle bağcılık ve şarapçılık üzerinedir.İlçede Balıkçılık ve Turizm önemli bir yer gelir kaynağıdır.

ÇAN İLÇESİ :
İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak saptanamamıştır.Bugünkü ilçe sınırları içinde bulunan bazı antik yerleşim merkezleri ilçenin antik çağına ilişkin ipuçları vermektedir. Roma Dönemi’nde Çan yöresi,Sergis olarak adlandırılıyordu.Çan 14.yüzyılın ortalarında Osmanlı topraklarına katıldı.Bu dönemde Çan Pazarı diye adlandırılan yöre,Biga Sancağı’na bağlıydı.İlçe kaplıcaları ile ünlü olup,Türk sanayi ürünlerinin en önemlilerinden birisi olan Çanakkale Seramikleri’nin yapım yeri olarak adını duyurmuştur.İl merkezine 75 km. mesafededir.

ECEABAT İLÇESİ :
Antik dönemlerde Maydos (Madikus) adıyla bilinen Eceabat,anıtsal Osmanlı kaleleriyle ünlüdür.Sestos Kalesi,Bigalı Kalesi,Kilitbahir Kalesi,Seddülbahir Kalesi ilçede bulunan kalelerdir.Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ve savaş anıtları bu ilçemizin sınırları içerisinde kalmaktadır.

EZİNE İLÇESİ :
Antik Çağ’da Neandria olarak bilinen Ezine,Hamaksitos’un kuzeyinde, Çığrı Dağ yöresinde,Alexandria Troas’ın (Eski İstanbul) doğusunda ,bir Aiolya yerleşim merkezidir.Kent,M.Ö.5.yüzyılın sonuna doğru az vergi ödeyerek Attika Delos Deniz Birliği’ne katıldı.M.Ö.339’da Spartalı komutan Derkilidas’a teslim oldu.M.Ö.4.yüzyılın sonunda Alexandria Troas ile birleşti.Eski Saminyon Ovası’nda kurulan Ezine,Charles Texier’in Küçük Asya adlı yapıtında “Ezne-Enay” olarak adlandırılmaktadır.Ezine’nin güneyinde Sankrea siperi olarak bilinen yöre,Bizans İmparatorlarınca siyasi suçluların tutuklama yeri olarak kullanıldı.Orhan Gazi döneminde,Türk boylarının bölgeye gelişlerinden sonra Ezine Osmanlı topraklarına katıldı.İl merkezine 50 km. uzaklıkta olan ilçe peyniri ile ünlüdür.

GELİBOLU İLÇESİ :
İyi ve güzel şehir anlamına gelen Gallipolis adıyla anılan Gelibolu’nun tarihte ilk kez Hitit İmparatorluğu’nun M.Ö.12.yüzyılda parçalanmasından sonra,Frigler ve onları izleyen Lidyalılar’ın araya geçişleri sırasında önem kazandığı görülmektedir.Sırasıyla Persler’in, Spartalılar’ın, Makedonyalılar’ın, Bergamalılar’ın, Romalılar’ın,Hun İmparatorluğu’nun,Bizanslar’ın yönetiminde kalan Gelibolu,1354 yılında Gazi Süleyman Paşa tarafından fethedildi.1366 yılında yeniden Bizans’ın eline geçen Gelibolu,Osmanlı Padişahı 1.Murad tarafından 1367 yılında ikinci kez Osmanlı topraklarına katıldı.Antik dönemde inşa edilen ve 1.Justiniaus tarafından onarılan gelibolu Kalesi,1.Murad
döneminde yapılan Ulu Camii (Hüdavendigar Camii),konusunda en görkemlisi kabul edilen Azebler Namazgahı,2.Muraddöneminden Yazıcıoğlu Camii ve Sofca Halil Paşa Mescidi, Ahmet Bican,Sarıca Paşa,Yazıcıoğlu Türbeleri,Kasaboğlu Ali Bey ve Sarıca Paşa Hamamı, Bolayır Gazi Süleyman Paşa Camii ve Türbesi,Bayraklı Dede Türbesi,Namık Kemal’in Mezarı ilçenin belli başlı tarihi eserleridir.

GÖKÇEADA İLÇESİ
: İlçenin Antik Çağ’a ilişkin tarihi konusunda pek fazla bilgi yoktur.Adanın en eski yerleşiklerinin Plasglarelar olduğu bilinmektedir.Eski ismi İmroz olan adayı Miltiades M.Ö.500’de Atina’ya bağladı Roma egemenliği altına girinceye kadar Atina yönetiminde kaldı.1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada,1922-1923 yılları arasında Yunan işgalinde kaldı.1923 yılında Lozan Antlaşması’na göre 22 Eylül 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlandı. Gökçeada (Kuzulimanı) Çanakkale’den 32 mil,Gelibolu Yarımadasındaki Kabatepe Limanı’na 14 mil uzaklıktadır.Adaya Kabatepe Limanından ve Çanakkale merkezden her gün feribot seferleri yapılmaktadır.

LAPSEKİ İLÇESİ

: Çanakkale Boğazı’ndaki 4 önemli yerleşim merkezinden biri olan Lapseki’nin eski adı Lampsakos’dur.Lampsakos’u Hellespontus’un doğusunda Troas Bölgesi’nde,Foçalıların kurduğu sanılmaktadır.Birçok uygarlığın yerleşim yeri olan ilçe 1356 yılında Gazi Süleyman Paşa tarafından fethedilinceye kadar Bizanslıların hakimiyetinde kalmıştır.Türklerin Avrupa yakasına ilk çıkış yeri olan Çardak Beldesi bu ilçemizin sınırları içindedir.Meyvecilik ilçede gelişmiş olup,İl merkezine 35 km. mesafededir.

YENİCE İLÇESİ :
19.yüzyılın başlarında bir köy olarak kurulduğu bilinen ilçenin ilk yerleşenlerinin Kınık Türkleri’nin Kızıl Keçili Boyu’ndan geldikleri sanılmaktadır.1936’ya dek Balıkesir İlinin Gönen ilçesine bağlı bir köy olan Yenice,bu tarihten sonra ilçe olarak Çanakkale’ye bağlanmıştır.Çanakkale’ye 100km.uzaklıkta olan ilçede Av turizmi önemli yer tutmaktadır





Çan Kaplıcaları
Çanakkale
Yeşillik bir alan üzerine kurulu kaplıca tesisleri, otel banyo ve havuzları ile de ilgi çekmektedir. 46,5 derece sıcaklığa sahip suyu, karaciğer, safra yolları, bağırsak bozukluğu ve böbrek taşlarının düşürülmesinde etkilidir. Çanakakle ili Çan ilçesi yakınlarındadır.

Hıdırlar Kaplıcası
Çanakkale
Kaplıca tesisleri, yemyeşil bir alan üzerine kurulmuştur. Su, birkaç yerden kaynamaktadır. 73 derece sıcaklığındaki sudan, banyo yapmak sureti ile faydalanılmaktadır. Ayrıca çamur banyosu da yapılabilir. Bu şifalı su ile banyo yapılarak, romatizma, nevralji ve kadın hastalıklarına çare bulunmaktadır. Çanakakle'nin, Yenice ilçesi, Hıdırlar köyündedir.

Kestanbolu Kaplıcaları
Çanakkale
Kaplıcalar, çok eski tarihlerden beri insanlara şifa dağıtmaya devam etmektedir. Kaplıca tesisleri bünyesinde, otel, havuz, banyo ve moteller bulunmaktadır. 73 derece sıcaklığındaki suyu, demir ve kalsiyum içermektedir. Bu sudan, romatizma, nevrit, kadın hastalıkları ve solunum yolları rahatsızlıkları olan hastalar şifa görmektedirler. Ayrıca nekahat döneminde vücudu kuvvetlendirir ve kemikleri düzene sokar.Çanakakle'nin, Ezine ilçesi, Kestanbolu köyü yakınlarındadır.

Kızılca Tuzla Kaplıcası
Çanakkale
Buradaki dağın yamacında, birçok yerden sıcak ve tuzlu sular kaynamaktadır. 55 derece sıcaklığındaki bu sudan, yalnızca banyo yolu ile faydalanılabilmektedir. Romatizma, nevrit, geç tutan kırıklar ve kadın hastalıkları problemleri olanlar şifa bulurlar. Çanakakle'nin, Ayvacık ilçesi, Tuzla köyündedir.

Küçük Çetmi Kaplıcası
Çanakkale
Kaplıca tesisleri yeşillik bir alan üzerine kurulmuştur. Bu yüzden dinlenme tesisi olarak da kullanılabilmektedir. Tesislerde bir hamam, otel ve havuzlar mevcuttur. 41 derece sıcaklığındaki su, sodyum bikarbonat içerir. Romatizma, nevralji ve kadın hastalıkları gibi hastalıklarda etkili olduğu bilinmektedir. Çanakakle'nin, Ayvacık ilçesine bağlı Küçük Çetmi köyündedir.

Külcüler Kaplıcası
Çanakkale
Çamlık bir alan üzerine kurulmuş olan tesislerde, iki havuz bulunmaktadır. 34,5 derece sıcaklığındaki su, bol kükürt içermektedir. Bu kaplıcadan, romatizma, solunum yolları, kadın hastalıkları ve nevralji gibi rahatsızlıkları olan hastalar yaralanabilirler.Çanakakle'nin, Bayramiç ilçesi, Külcüler köyü yakınlarındadır.





  1. Çanakkale Hakkında Bilgi : Hakkında Bilgi

  2.  
  3. www.hakkinda-bilgi-nedir.com › Şehirler HakkındaÖnbellek - Benzer
  4. Çanakkale Hakkında Bilgi ile ilgili bilgi, Çanakkale Hakkında Bilgi hakkında bilgi, Çanakkale Hakkında Bilgi.

 
 
SİTEME HOŞ GELDİNİZ TEŞEKÜR EDERİM YÖNETİM BABACAN1717 ___________________________
Bugünkü Ziyaretçiler : 280
___________________________
Toplam Ziyaretçiler : 380158
___________________________
Bugünkü Tıklanma : 615
___________________________
Toplam Tıklanma : 1008260
___________________________
Ip Adresiniz : 3.15.225.177
___________________________
Yaşadığınız Ülke : T.Cus
___________________________
Hangi Sayfadasın : 17.5 ___________________________


Google Arama
Sitemde Arama
BABACAN17
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol