Türkiye’de 2002 yılında başlayan organik tarım ürünlerinde üretim 4 kat artarken sahtekarlık da zirveye ulaştı. Pazarlarda kilosu 5 liraya satılan ürünlerin çürük olanlarını hallerden yarı
fiyatına toplayan uyanık girişimciler, pazarlarda organik diye 10 liradan satmaya başladı.
Semt pazarlarında ‘organik’ diye satılan ürünlerin hiçbirinin organik olmadığını öne süren Gıda
Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, “Ambalajsız ve sertifikasız ürünleri organik diye satın almayın, kandırılırsınız. Açık üründe organik garantisi olmaz” dedi.
HER ORGANİK ÇÜRÜK MÜ?
Organik ürünlerin Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verdiği sertifika ile belirlendiğini belirten Saner, çürük ve ezik ürünlerin her zaman
doğal ve organik olarak algılandığını söyledi. Bu inanışın doğru olmadığını vurgulayan Saner,
tüketicileri şöyle uyardı: “Organik ürün çürük üründür anlayışı doğru değil. Her organik sebze meyve çürük olmaz. Aksine çok düzgün olanlar da bulunur. Sadece organik ürün satan pazarlarda bile kesinlikle ambalajlı ürün alınmalı. Aksi halde
tüketiciler aldatılmış olurlar. Normalde kilosu 5 lira olan meyve sebzenin organik olanı 10 liraysa bu otomatikman suistimale açıktır. Hele de bu açık satılıyorsa daniskasıdır. Bazı uyanıklar halden almak yerine pazarcıların çürük çöplerini bile toplayıp satabiliyor.
Tüketicinin yapması gereken sadece Tarım Bakanlığı’nın logosunu aramak olmalı.”
7 EKOLOJİK PAZAR VAR
Halen organik ürünlerin satıldığı 7 halk pazarı bulunuyor. Bu pazarların üçünü Ekolojik Üreticiler Derneği açıyor. Maltepe Belediyesi Organik Halk Pazarı, Kadıköy Belediyesi Organik Halk Pazarı, Zeytinburnu Organik Halk Pazarı’nda 2010 yılından bu yana
hizmet veriyor. Maltepe Pazar, Kadıköy Çarşamba, Zeytinburnu pazarı ise Cumartesi günleri açılıyor. Bu 3 pazarda tüm üreticiler organik ürün sertifikasıyla
satış yapabiliyor. Ekolojik pazara gelen ürünler için hem üretici hem de satıcı organik olduğuna dair taahhütname imzalıyor. Uzmanlar ekolojik pazarlarda sahtecilik riski olmadığını söylüyor.
ÇAKMA ORGANİK ÜRÜN NASIL ANLAŞILIR?
- Hormonlu ürünler genetiği değiştirildiği için kabuğu sert olur ve taşınırken ezilmez.
- Aynı büyüklükte ve şekilde olmaları büyümelerini düzenleyen kimyasallarla sağlanır.
- Üzerlerindeki kimyasal ilaç kalıntıları defalarca yıkansa bile çıkmaz.
- Kimyasallarla kısa süre içinde olgunlaşır.
- Pürüzsüz ve güzel görünmesi için
renklendirilmiştir.
- Hormonlu ürünler yılın her mevsiminde üretilebilir.
- Lezzeti ve kokusu organik olana göre daha azdır.
'KÖYLÜDEN ALINAN KESİN ORGANİKTİR' İNANIŞI DOĞRU DEĞİL
Gıda
Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, ‘Köylüden alınan kesin organiktir’ inanışının da doğru olmadığını söyledi. Organik üretiminin çok ciddi bir üretim yöntemi olduğunu vurgulayan Saner, “Bu üretimin bilinçli şekilde yapılması gerekiyor. Bunun çok sert kuralları var. Tarlanın yanındaki tarlada bile ürünler için ilaç kullanılmaması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de organik ürün denetimlerinin halen yetersiz olduğu
konuşuluyor. Sadece eğitim almış, zamanında hasat eden ve kesinlikle ilaç kullanmayan köylüler
doğal ürün yetiştirebiliyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da yaptığı açıklamada
tüketicileri, ‘% 100
Doğal, Hormonsuz, Hakiki, Köy ürünü, Saf’ gibi tanımlanan ürünler
konusunda uyarıyor. Bakanlık, mutlaka herkesin organik ürün alırken belirlenen pazar yerlerinden etiketli ve logolu ürünleri tercih etmesi gerektiğini söylüyor.