ABD’de görev yapan Orfeu Buxton’ın ekibiyle 21 denek üzerinde yaklaşık altı haftada gerçekleştirdiği deneyde, deneklere, 10 saat uyuyup iyice
dinlenerek gelmeleri söylendi.
Araştırmanın yapılacağı laboratuvara uykularını alarak gelen denekler, tamamen yalnız kalacakları loş odalara kondular. Odalarda,
zamanı belirtecek hiçbir göstergenin veya aletin bulunmamasına dikkat edilirken, deneklerin uykusu sürekli bölünerek, 28 saatlik süreçlerde en fazla beş saat uyumaları sağlandı.
İçeride fotoğraf albümü düzenlemek, yazmak gibi farklı işlerle ilgilenen deneklerin ziyaretçi almasına ve internete bağlanmasına izin verilmedi.
Buxton ve ekibi, deney sırasında ve sonrasında deneklerin metabolik verilerini, insülin ve glikoz seviyelerini ölçtü.
Sonuçlar, pankreasın salgıladığı insülinin ani düşüşe geçtiğini, yemeklerden sonra glikoz seviyelerinin yükseldiğini ortaya koydu. Deneklerden üçününse,
şeker
hastalığı adayı olmalarına yol açabilecek glikoz seviyelerine ulaştığı tespit edildi.
YILDA 5-6 KİLO
Deneklerin metabolizma hızlarında da ortalama yüzde 8'lik bir düşüş yaşandığını belirten Buxton, bu oranın yılda 5-6 kilo alınması anlamına geldiğini söyledi.
Uykusuzluğun diyabet ve obezite riskini artırdığı yönünde bulgular elde edilen deneyin son dokuz günü
boyunca, deneklerin kaliteli ve yeterli uyumaları sağlanınca, deneyden önce ölçümlenen kan değerlerini geri kazandıkları görüldü.
YAŞ FAKTÖRÜ
SONUÇLARI ETKİLEMEDİ
Araştırmacıları şaşırtan bir başka bulguysa, genç ve orta yaşlı gönüllülerin katıldığı araştırmada, yaş faktörünün
sonuçları etkilememesi oldu.
Buxton'a göre, araştırma verileri, gece vardiyasında çalışanların sağlığının olumsuz yönde etkilenebileceğine işaret ediyor.